12 Haziran 2020 Cuma

Siyaset Nedir ?

Siyaset
    Türkiye'nin gündeminde siyaset her zaman başat rol oynar. Peki, siyaset nedir? Siyaseti nasıl tanımlarsınız? Bana sorulsa kavga, çatışma, iktidarı ele geçirme mücadelesidir, derim. Nitekim siyasetin ne olduğunu ortaya koymaya çabalayanların bir kısmı da benim gibi düşünmüşler. İnsanlar farklı düşüncelere,  farklı sosyal, kültürel değerlere ve ekonomik imkanlara sahiptirler. Bu farklılıklar toplumdaki değerlerin elde edilmesinde çatışmalara neden olur. Bu değerlerin ele geçirilip idare edilmesinin yolu ise iktidara sahip olmaktan geçer ve siyaset, tam da bu iktidarın ele geçirilme sürecindeki çatışmadır, demişler. Kaba tabir ile siyaset; bir post kavgası, ganimet paylaşma mücadelesine indirgenmiş.

Siyasete daha iyimser bir pencereden bakanlar ise bireysel çıkarların ötesinde toplum için ortak faydanın, genel iyinin, toplumsal bütünlüğün sağlanma çabası olarak değerlendirmiş. Tabi ki bu, olandan ziyade olması gerekenin tanımı gibi.

Neyse ki bilim, tezlerin ve anti tezlerin çatışması ile senteze ulaşma süreci olarak bu iki karşıt görüşü harmanlayıp; siyaset, hem bir iktidar mücadelesi nedeni ile ortaya çıkan çatışma hem de toplumun bütünlüğü, ortak iyinin sağlanması çabası olarak tanımlanmış.

Politika Siyaset

Tanımda dikkat çeken temel unsur ne? Çatışma. İnsanlık var oldukça farklı düşünceler ve farklı çıkarların çatışması da son bulmayacak. O halde toplumun siyaset üretmesi çatışma ile mümkün. Tüm toplumu tek renk ve tek düşünceden ibaret bir yapıya dönüştürme gayreti, farklı sesleri susturma çabası özünde siyaseti kısıtlamak ile eşdeğer.

          Siyaset ancak bir insan topluluğu içerisinde var olabilir. İster ilkel ister gelişmiş toplumlarda olsun, insanlar arasındaki çatışma ve toplumsal değerlere ulaşma gayreti siyaseti var edecektir. Dolayısıyla zaman ve mekan sınırlaması olmaksızın siyasetin evrensel ve süreklilik unsurlarını içerdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

            Siyaset bir mücadele ve çatışmadır ancak bu çatışmanın bir sınırı yok mudur? Toplumsal değerlerden pay alma mücadelesinde çatışmanın sınırı aşılırsa bu kaos ve savaşa dönüşmez mi? Kaosun olduğu yerde güçlü olanın sesi, güçsüzleri bastırır, farklı düşünceler tek tipe dönüştürülmeye çalışılır ise bu ortamda artık siyaset var mıdır? Yoktur. O halde çatışma ile savaş arasındaki ince çizgi siyasetin de sınırını belirler. Yani çatışma barış ve uzlaşı için kamusal düzen çerçevesi içerisinde yapıldığında siyaset üretir. Çatışmanın barış ve düzeni aşarak kaosa dönüşmesi demek siyasetin kısıtlandığı hatta yok edildiği noktaya gelinmesi demektir, diyebiliriz.

            Siyasetin bir madalyonun iki yüzü gibi bir yüzünde çatışma diğer yüzünde ise toplumsal iyiye ulaşma çabası olduğunu daha önce belirtmiştik. O halde çatışma uzlaşıya varmayı hedeflediğinde bir anlamda doğru yönde siyaset yapılmış ya da siyaset istenilen ortak faydaya da ulaşmış olacaktır. Bu yönü ile bakıldığında siyasetin kaos ile uzlaşı arasındaki dengeyi sağlama açısından önemi daha çok dikkati çekmektedir. Hatta siyaseti toplumda çatışma halindeki çıkarların uzlaştırılması faaliyeti olarak tanımlayanlar da mevcuttur.

Siyaset, politika, kaos, çatışma

    

    İnsanlar kendileri için en iyi olduğunu düşündükleri her ne ise bunu gerçekleştirmesini siyasi iktidardan beklerler. Ve ancak doğruluğuna güvendikleri, meşruiyetine inandıkları ölçüde siyasal iktidara itaat ederler. Bu anlamda siyasetin insanların yaşantısını doğrudan ilgilendiren bir faaliyet olduğunu da ayrıca belirtmek gerekmektedir. 

Siyaset

    Tüm bu değerlendirmeler ışığında Türkiye’de siyasetin hangi alanlarda toplumsal uzlaşı ile çözüm ürettiği, hangi yönü ile çatışmayı kaosa sürükleyerek siyaseti kısıtladığı hatta engellediği konusunda daha objektif bir bakış açısı ortaya koyabileceğimizi düşünüyorum. Ve tabi ki siyasi iktidarı ele geçirme mücadelesindeki siyasi partilerin, toplum nezdindeki meşruiyetlerini ancak topluma fayda sağlayabileceklerine insanları inandırdıkları ölçüde kazanabileceklerini de dikkate almaları gerekmektedir.

       Siyaset bilimine “Siyaset” in kısa bir tanımlaması ile giriş yapılmakla birlikte, devlet, siyasal iktidar, siyasal partiler, siyasal katılım, kamuoyu, baskı grupları gibi pek çok kavramında anlaşılması, siyaseti takip etme aşamasında bir temel oluşturacaktır. Bu konuda, bu yazıya da kaynaklık eden Münci Kapani’nin Politika Bilimine Giriş kitabını tavsiye ederim. Politikaya dair kavramların temellerini öğrenebileceğiniz, dili oldukça sade ve anlaşılır bir eser. Bir siyaset bilimci olmanız gerekmiyor ancak siyaseti doğru kavramlarla anlamlandırabilmek için bu kitap bir yol gösterici mahiyetinde.


Kitabı satın almak isteyenler için link aşağıda:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder