Kırmızı Saçlı Kadın - ORHAN PAMUK
Orhan Pamuk'un son kitabı Kırmızı Saçlı Kadın'ın sayfalarında kaybolmadan önce, kitabın kapağını süsleyen efsunlu kadının hikayesini öğrenmek ister misiniz?
Solgun bir mizaç, hüzünlü bakışlar, keder yüklü bir duruşa inat coşkuyla dalgalanan saçlar; ismi Elizabeth Siddal. 1800'lü yıllar, bir şapka dükkanında tezgahtardır , Siddal. Ancak yüzünün ifadesi öyle dikkat çekicidir ki, bu durum fark edilmesine sebep olur ve ressamlara modellik yapmaya başlar. Bu ressamlardan biri de Dante Gabriel Rosetti'dir. Rosetti ile Siddal arasındaki ressam modellik ilişkisi, zamanla aşka dönüşür ve evlenirler.
Aslında kitabın başlığı pek çok şeyi anlatıyor. Engel olamadığımız zaaflarımız neticesinde yaptığımız ve hatta her seferinde bu son dememize karşın ısrarla tekrarladığımız hatalarımızı, şeytana havale etmekte üstümüze yoktur. Oysa ki suçlu, kendimizden başkası değildir. Peki; ya yaşam koşulları? Tekrarlanan hataların, karşı konulamayan zayıflıkların müsebbibi, hayatın zorlu koşulları olamaz mı? Olur elbette, ancak son kertede, zayıf bir mizaca sahip olmak da bir kabahat belki de..
Karşılıksız aşk, nasıl böylesine incelikli anlatılabilir? Ya da bir erkek, bir kadın ruhunun hezeyanlarına nasıl bu kadar vakıf olabilir ? O kişi, Stefan Zweig ise bu mümkündür. Zweig ile sözcükleri vasıtasıyla tanıştık. Gayet iyi biliyorum ki O; naif, incelikli, kırılgan bir ruha sahip. Ve ruhunu yazıya öylesine yansıtıyor ki, okurken bir şeylerin taa içinize işlediğini hissediyorsunuz.