Toplumsal
kurallar ile karşı konulması güç tutkularımız arasında kaldığımız anlar
olmuştur, mutlaka. Çoğu zaman toplumun, dişli çarklar misali insan duygularını, hayallerini ezen gelenekleri karşısında, arzularımızı sineye çekip bir kenara çekildiğimiz de olmuştur, muhtemelen. Her
ne kadar, yaşanılacak tek bir hayat olduğunun bilincinde olsak da, atalarımızın
örüp, bizlerin yıkmaya cesaret edemediği o duvarlar arasında hapsolmuştur, ömrümüz. Yıllar geçip, yaşamın son demlerine varıldığında “keşke” deyip iç
geçirmek ise pişmanlıkların en acısı olsa gerek.
Masumiyet
Çağı, Amerikan Sosyetesinin kendi yarattığı ahlaki kurallara, kendi hayatlarını
heba edişlerinin öyküsüdür. Kitabın başından itibaren, tutku dolu bir aşkın,
çevrenin katı gelenekleri nedeniyle bir türlü yaşanamayışına tanık olursunuz.