"Ertesi gün hiç kimse ölmedi." Kitap bu cümle ile başlıyor. Bir an için kulağa çok hoş geliyor, öyle değil mi? Ölümsüzlük vukû bulsa, zaman ilerlese ,ancak hiç kimse ölmese. Siz ve sevdikleriniz sonsuza dek yaşasa, tıpkı pembe bir hayal gibi. Ne güzel olurdu, değil mi ? Bence bu soruya José Saramago'nun "Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş" kitabını okumadan, aceleyle cevap vermeyin. Zira kitabı okurken, ben; "iyi ki ölüm varmış" noktasına kadar geldim.
José Saramago oldukça farklı bir yazar, kuralların dışındaki yazım tarzı, hayatın doğal akışına inat sıra dışı konulara değinmesi, yaşarken sorgulamadığımız pek çok konuyu kendi kendimize sormamıza sebep olması ile diğer pek çok yazardan ayrılıyor. Bu kitap da diğer kitapları gibi imlâ kurallarından bağımsız yazılmış. Nokta ve virgül dışında işaretlere yer yok, konuşma imlemeleri yok, satır başları bile kuralsızca konumlanmış. Peki bu durum okumayı ve anlamayı güçleştiriyor mu? Kesinlikle hayır, bilakis ben çok zevk alarak ve kolaylıkla okudum.