18 Ağustos 2015 Salı

Meyyâle - HIFZI TOPUZ

Hıfzı TopuzGeçmişi asık yüzlü tarih kitaplarından okumak, olaylara ön yargısız ve objektif bakabilmek adına en doğru yol olsa da; bir sinema filmi ya da bir romanın içinden geçmişe bakmanın  yeri bir başkadır. Tarihteki bir olayı, bir roman kurgusu içinde, yazarın hayal dünyası ile harmanlayarak, farklı bir bakış açısı ile görmek, geçmişi anlamayı kolaylaştırdığı ölçüde, kolay kolay unutmamamızı da sağlar. 

"Meyyale" Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerini, gerçek bir yaşam hikayesinden yola çıkarak anlatan bir roman. Dönemin siyasi ve uluslararası gelişimlerinin gerisinde kalmış bir imparatorluğun, bir yandan kendini yenileme çabalarını, bu çabalara engel olma gayretlerini, taht kavgalarını, iktidar ve gücü elinde bulunduranların bir günde al aşağı edilebildiği güvensiz bir ortamı, duru bir dille, fazla süslemeden anlatmış yazar.

Kitaba adını veren "Meyyale" karakteri gerçekte yazarın, yani Hıfzı Topuz'un, annesinin anneannesi. Bu ise, eseri özel kılan en önemli ayrıntı kanımca. Yazar ,bizzat kendi ailesine ait bir hikayeyi paylaşıyor okuyucuyla. 

1857 yılında, Ruslar'ın Kafkasya'ya saldırısı üzerine o bölgede yaşayan Çerkez, Ubıh, Abhaz kökenli ailelerin kadın ve çocukları, zoraki bir göçe mahkum olurlar. Uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra İstanbul'a ulaşır, bir caminin avlusunda toplanırlar. 

O dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun başında, II.Mahmut'un Bezmialem Sultan'dan olma oğlu Abdülmecit bulunmakta, Pertevniyal Sultan'dan olma diğer oğlu Abdülaziz ise kendi sarayında, iktidar sırasının kendisine gelmesini beklemektedir. Devlet geleneklerine göre, henüz tahta geçmemiş şehzadelerin çocuk sahibi olmaları yasak olsa da, Abdülaziz'in Dürrinev Sultan'dan Yusuf İzzettin adı verilen bir oğlu olmuştur. Pertevniyal Sultan, küçük torununa arkadaş bulma umuduyla, Kafkas göçmenlerinin toplandığı cami avlusunda, seçtiği bir anne kızı sarayına götürür ve küçük kıza Meyyale adını verir. 

Roman Meyyale'nin hayatı üzerine kurgulanmış olsa da, kitabın büyük bir kısmında daha çok Osmanlı Hanedanı'nın taht mücadeleleri, entrikaları, yenileşme çabaları, ayaklanmalar anlatılır. Anlatım dili bir hikaye dili içerisinde süslenerek değil de, tarih kitaplarına yakın bir sadelikte gerçekleştirilmiştir. Kitabın sonlarına doğru Meyyale'yi daha yakından tanıma fırsatını bulabiliriz.

Tarihi anekdotlar ise oldukça ilgi çekicidir. Abdülaziz'in nasıl tahttan bir gecede indirildiğini, sonrasında nasıl intihar ettiğini, Pertevniyal Sultanın, padişah analığından sonra sokaklara düşmüş perişan hallerini okumak, hem hüzünlü hem düşündürücüdür.

Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerine ait ilginç karakterler de kitapta yerini almıştır. Abdülaziz döneminde sadrazamlık yapmış Mithad Paşa bunlardan biridir. Abdülaziz'i tahttan indiren darbenin kurgulayıcılarından olan Mithad Paşa'nın, önce V.Murat'ı ardından da II.Abdülhamit'i tahta nasıl geçirdiğini, ancak sonunda idama mahkum edilerek öldürülüşünü, romanın satır aralarında keşf etmeniz mümkün. Yine Çırağan Sarayını basarak II.Abdülhamit'i tahttan indirmeye kalkan "Sarıklı İhtilalci" Ali Suavi ile Yedi Sekiz Hasan Paşa'nın bu lakabı neden aldığının hikayesi de kitapta saklı.

Bunlar Meyyale'nin yaşadığı dönemi anlayabilmemiz için satır aralarına sıkıştırılmış bölümler. Kahramanımızın saraylarda başlayıp, Anadolu'ya uzanan, sonlara doğru trajik bir hal alan, İstanbul'da derin bir inziva ile sonlanan hayat dramını hayalimizde canlandırırken, kitabın sonuna yerleştirilmiş siyah beyaz fotoğraflar, geçmişten bugüne tahayyül etmeye çalıştığımız imgeleri somutlaştırmaya gayret eder gibi.


Meyyale
Tarihi roman Abdülmecit


2 yorum:

  1. Uzun bir tatil yaptınız sanırım, hoş geldiniz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yokluğumun fark edilmesi ne hoş :) Tatil değil de yaz rehaveti diyelim.. :)

      Sil