24 Eylül 2015 Perşembe

Acı Çikolata - LAURA ESQUIVEL

Latin Amerika EdebiyatıMasal tadında bir kitap okudum. "Acı Çikolata", büyülü gerçeklik tarzında yazılmış bir roman, yani bir nevi modern masal. Kimi anlatımlar özellikle abartılmış, ancak bu abartı; uyumsuz durmanın ötesinde, yerinde ve anlaşılır vurgular sağlıyor. 

Kitap kapağında da belirtildiği üzere, içerisinde yemek tarifleri, aşk ve kocakarı ilaçları bulunan bir hikaye. Yemeğin hayattaki anlamı ve ağırlığı öylesine incelikle anlatılmış ki, hayran olmamak mümkün değil. Hani hep derler ya; yemeğin lezzeti, o yemeği yapan kişinin ona kattığı sevgidendir, diye. İşte bu hikaye duyguların yemekler yoluyla anlatımı, bu yolla insanlara aksettirilişini ifade ediyor. 

Aşkın hüzünlü gözyaşları ile harmanlanmış bir yemek, yiyenleri hüzünlendiriyor. Öfkeli bir yüreğin, hırçın ellerinde yemeğe bulaşan kan damlaları, zehirliyor insanları. Peki, ya aşkın şehveti bulaşırsa yemeğe ? 

17 Eylül 2015 Perşembe

Genç Bir Köy Hekimi - MİHAİL BULGAKOV

doktorÜniversiteden yeni mezun olmuştum. 22 yaşındaydım. Elime verilen kağıtta, "Mimar, unvanını almaya hak kazanmıştır." yazıyordu. Ancak ben ne kadar mimar idim, bu mesleğin gerektirdiği bilgiye, etki ve yetkiye ne kadar sahiptim, emin değildim. Bir otel inşaatının şantiyesinde göreve başladım. Otel katları arasında geziniyor, ölçüler alıyor, işçilere talimatlar veriyor, şantiyenin bir köşesinde, ofis olarak düzenlenmiş odada, masamın başına geçip çizimler yapıyordum. Minyon yapım ve yaşımın küçüklüğü ile küçük bir kız çocuğunu andırdığımın farkındaydım. Bu nedenle mümkün mertebe dik yürüyor, yüzüme ciddi bir ifade takınıyordum. Bazen olmadık zamanlarda ofisin kapısı açılır, dışarıdan gelen bir yabancı "Mimar nerede?" diye sorardı. Böyle zamanlarda eskizlere eğilmiş başımı kaldırır, sırtımı dikleştirir, yüzüme ciddi ve sert ifadeyi takınarak; "Mimar benim" derdim. Ancak içten içe "Bu adamda nereden çıktı, inşaat da bir sorun mu var, ya  çözümlenemeyen bir detay varsa, buna yanıt vermem istenir de ben cevabı bulamazsam" diye paniklerdim. 

11 Eylül 2015 Cuma

Beyaz Kale - ORHAN PAMUK

tarihOrhan Pamuk'un pek çok eserini okuyup keyif almış olmama karşılık, Beyaz Kale ne yazık ki üzerimde aynı etkiyi bırakmadı. 1990'lı yıllarda okuduğum bu kitabın o dönemde üzerimde nasıl bir tesir yarattığını ve konusunu dahi unutmuş olarak, yeniden okumaya karar verdim. Kitap sade bir anlatıma sahip lakin konu sürükleyici değil. Daha doğrusu kurguya düz mantıkla bakmamak, gerisindeki özü kavramak gerekli. 

Eser 17.yy Osmanlı döneminde geçiyor. Ancak bu; kitabı, tarihi bir roman yapmak için yeterli değil. Zira konusu tamamen kurmaca. Yani tarihten belirli noktalardan kesitler alınıp, üzerine hayali temalar ile hikaye oluşturulmuş değil.