25 Nisan 2016 Pazartesi

Kitabın Kapağındaki Efsunlu Kadın Kim?

Kırmızı Saçlı Kadın - ORHAN PAMUK


Orhan Pamuk
Orhan Pamuk'un son kitabı Kırmızı Saçlı Kadın'ın sayfalarında kaybolmadan önce, kitabın kapağını süsleyen efsunlu kadının hikayesini öğrenmek ister misiniz? 

Solgun bir mizaç, hüzünlü bakışlar, keder yüklü bir duruşa inat coşkuyla dalgalanan saçlar; ismi Elizabeth Siddal. 1800'lü yıllar, bir şapka dükkanında tezgahtardır , Siddal. Ancak yüzünün ifadesi öyle dikkat  çekicidir ki, bu durum fark edilmesine sebep olur ve ressamlara modellik yapmaya başlar. Bu ressamlardan biri de Dante Gabriel Rosetti'dir. Rosetti ile Siddal arasındaki ressam modellik ilişkisi, zamanla aşka dönüşür ve evlenirler. 

Dante Gabriel Rosetti
Elizabeth Siddal daha önce, bir ressama yaptığı modellik sırasında uzun süre suda kalmış, bu nedenle zatürre olmuştur. Daha sonrasında bir türlü iyileşememiştir. Bu nedenle hep solgun, bitkin, hastalıklıdır ve dinmek bilmeyen ağrıları ile ızdırap çekmektedir. Kocası ressam Rosetti ise karısına duyduğu aşk ile şair olmuş, O'na şiirler yazmaya başlamıştır. Ancak Elizabeth Siddal ağrıların verdiği ızdıraba daha fazla dayanamayıp, gereğinden fazla afyon alarak, intihar eder. Siddal'ın ölümü üzerine Dante Gabriel Rosetti karısına yazdığı şiirleri tek tek saçlarına dolayarak, O'nu o şekilde toprağa verir. Yedi yıl sonra ise  özel bir izinle Elizabeth Siaddal'ın mezarını açtıracak ve o şiirleri alarak, kitap haline getirecektir.
Ressam
Dante Gabriel Rosetti
İşte Kırmızı Saçlı Kadın'ın kapağını süsleyen resim, Dante Gabriel Rosetti'nin "queen of hearts" ismini verdiği ve eşi Elizabeth Siddal'in modelliğinde somutlaşan, değerli eseridir. 

Tabi resmin orjinalinde kitap kapağındaki gibi bir yırtık izi yoktur. Bu izin sırrı da Orhan Pamuk 'un hikayesinde saklıdır. 

Bu uzun girizgahtan sonra kitabın içeriğine geçebiliriz. Eğer kitabı henüz okumadıysanız, başlamadan önce size tavsiyem, Sofokles tarafından yazılan Yunan Tragedyası Kral Oidipus ve Firdevsi'nin Şehname isimli destanında geçen Rüstem ve Sührab'ın hikayelerini internetten şöyle bir araştırıp, içeriği hakkında bilgi edinmenizdir. Zira roman karakterlerinin birbirleri ile ilişkileri tamamen bu hikayeler baz alınarak şekillendirilmiş. Nitekim hikaye kurgusunun içinde de sık sık sözünü ettiğim destan ve tragedya hatırlatılmakta. 

Tıpkı Beyaz Kale adlı kitabında Hoca ve Köle üzerinden Doğu- Batı karşılaştırması yaptığı gibi, bu eserinde de aynı sentezi, baba otoritesi üzerinden yapmakta  Orhan Pamuk. Doğunun otoriter baba figürü oğlunu öldürmekte, batıda ise oğullar babalarını. 

Kitap, başlar başlamaz insanı sarıyor. İlk bölümde, ana karakter Cem'in kuyucu çıraklığı üzerinden eski kuyu ustalarının sanatlarını da detaylı olarak irdeliyorsunuz. Suyun izini sürerken, toprağın derinliklerine ilerleyiş sırasındaki heyecanı, tehlikeyi, emeği, zaman zaman çaresizliği görüyor, geçmişte kalmış bu meşakkatli mesleği Orhan Pamuk'un eseri üzerinden yad ediyorsunuz. 

Cem'in kendi babası ile ilişkileri, ustasını baba figürü ile eşleştirmesi, Kırmızı Saçlı Kadın ile tanışması, kendi oğlu ile olan karşılaşması ve tüm bu ilişkiler ağının yukarıda sözü edilen destan ve tragedya bağlamında şekillenmesi üzerine kurulu bir roman.

Firdevsi Şehname

Romanın sonlarına doğru olay örgüsü, kitabı elinizden bırakamayacağınız derecede heyecanlanıyor. Ve Orhan Pamuk, hikayenin sonunda size öyle bir oyun oynuyor ki, kitabın kapağını kapatırken, "iyi de, bu hikayeyi bana kim anlattı?"; diye sorarken buluyorsunuz kendinizi.

5 yorum:

  1. Birkaç kitabını, son olarak benim "dönem romanı" dediğim "Kafamda Bir Tuhaflık"ı okusam da, Orhan Pamuk' un okumak için tercih ettiğim yazarlardan biri olmamasına rağmen, romanı o kadar güzel ve masalsı anlatmışsınız ki, elimdeki kitapları bitirince okumayı düşünüyorum. :)Çünkü Doğu-Batı sentezi yapılan eserleri seviyorum. Şunu da eklemeliyim; kitabın adı bana bir zamanlar çok okunan Kostas Mourselas' ın "Kızıla Boyalı Saçlar" ını hatırlattı. :) Emeğinize sağlık bu güzel anlatı için...

    YanıtlaSil
  2. Yorumunuz için teşekkürler. Orhan Pamuk'u edebiyatçı yönüyle hep sevmişimdir. Röportajlarını okurken bazı şahsi ve siyasi söylemlerini yadırgayıp tasvip etmesem de O'nu okumaktan vazgeçmedim. Hayatımın belli dönemlerinde kitaplarıyla karşıma çıkıp bana söyleyecek bir şeyleri hep oldu. Bu kitap da çok kalın değil, o nedenle çok vaktinizi almadan hoşça vakit geçirmenizi sağlayacaktır.

    YanıtlaSil
  3. Orhan Pamuk'un tek beğenerek okuduğum kitabı Yeni Hayat olmuştu. Eserlerini takip etmeyi bırakalı seneler oldu:) O kadar güzel anlatmışsın ki sanırım bunu okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu eserinde kurguyu mitolojiden esinlenerek oluşturmuş Orhan Pamuk.Bu nedenle ilgini çekeceğinden eminim. :) keyifli okumalar...

      Sil
  4. Kitabı okudum uzun süre etkisinden çıkamayacağım galiba. Bu eşer sayesinde eskiden adet olan kuyu geleneğini, Rüstem ve suhrab hikayesini de öğrenmiş oldum. Bir hazinem olduğu icin mutluyum 🥰

    YanıtlaSil