19 Mayıs 2016 Perşembe

Suzan Defter - AYFER TUNÇ

Suzan DefterBiri yalnızlığını ve sevgisizliğini içe kapanarak, ana rahmine benzettiği evinden dışarı çıkmayarak yaşayan, diğeri ise inadına dışarı çıkıp unutmaya çalışan birbirine yabancı iki insanın karşılaşması bu hikaye. 

Her ikisi de günlüklerine anlatır hikayelerini. Sayfaları okurken bir kadının, bir adamın duygu dünyasında gezinirken bulursunuz kendinizi. Birbirleri ile karşılaşıncaya dek, salt kendi pencerelerinden anlatırlarken yaşantılarını, sonra birbirlerinin gözlerinden de tanık olursunuz hayatlarına. Hangisi gerçek bocalarsınız bir an. 

Sevgisiz büyümüş, aşksız bir evliliği sonlandırıp, bir köşede unutulmuş ya da unutulmak için herkesten kaçıp köşesine çekilmiş bir adamdır, Ekmel. Cam bir fanusun içinden dünyaya bakar gibi, evinin penceresinden  sokağı izlerken, yalnızlığını paylaşacak bir dost arar kendine. 

Annesini küçük yaşta kaybedip, babaannesinin soğuk ellerinden, babasının katı duruşundan başka sevgi bulamayan Derya ise tutunmaya çalışır abisine. Abisinden sevgi göremediği gibi, Onun gerçek aşkı yaşamasına da engel olur. Ve yıllar sonra duyduğu suçluluk duygusu ve yaptığı hataları Ekmel Bey'e Suzan kimliği ile anlatırken bulacaktır kendini.

Ayfer Tunç son dönemde keşf ettiğim en ilgi çekici yazarlardan biri. Kendini tekrarlamayan, farklı tarzları denerken, yeteneğini okuyucuya fazlasıyla hissettiren bir edebiyatçı.

Bu kitap romandan çok uzun hikaye tarzında. İsterseniz önce adamın günlüklerini, sonra kadının günlüklerini okuyabilir ya da diğer kitapları okuduğunuz gibi sayfaları sırayla çevirebilirsiniz. Yani aynı kitabı iki farklı şekilde okuyup, hikayenin farklı lezzetlerini keşfetmeniz mümkün. Bu arada kitabın adı neden "SUZAN DEFTER" diye merak edenler için, Suzan; eski dilde "yanan" anlamına geliyormuş.  
Kitaptan küçük bir alıntı ile yazımı sonlandırıyor ve hala tanışmadıysanız Ayfer Tunç ile tanışmanızı şiddetle öneriyorum...

"İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik ne işe yarar?"
"Ama kaybeden sonunda siz olmuşsunuz."
"Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?"
"Ama bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz."
"İyi ya boş değildi kucağım."
"Ama yandınız, kül oldunuz."
"Ama vardım, kül bunun kanıtı."

günlük

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder