Yalnızlığınızın tek ilacı, can yoldaşınız, biricik dostunuz. Öldürülmesi kaçınılmaz. Trajik bir son ile karşı karşıya. Bu durumda ne yaparsınız ? Öldürülmesini seyreder misiniz, yoksa silahı elinize alıp, tetiği bizzat siz mi çekersiniz ?
İşte kitaptaki hikaye örgüsünün en can alıcı sorusu ya da düğüm noktası buydu kanımca.
İki gezici çiftlik işçisinin hikayesi bu. Biri zeki, diğeri güçlü kuvvetli ancak akli dengesi pek de yerinde olmayan iki karakter. Bu iki zıt karakteri birleştiren nokta sevgi, hayaller ve yalnızlıktan kaçış.
Birey olma mücadeleleri, küçük bir toprak parçası elde etmek için çıktıkları yolculukta onları birleştirir. Patron işçi ilişkisi, ırkçılığın ayrımcı yüzü, insanoğlunun acımasızlığı tüm kitap boyunca okuyucuyu sarsar.
Kitap bittiğinde acımasız dünyaya yenik düşen insanlık utandırır sizi.
John Steinbeck kendisi de bizzat çiftçilik, duvarcılık gibi işçilik yapmış, geçimini gençliğinde bu yolla elde etmiş bir yazar. Bu durum eserlerindeki gerçekçiliği arttırmakta. Zira muhtemelen bizzat yaşadıklarını, tanık olduklarını öyküleştirmekte.
 |
| John Steinbeck |
İnce bir kitap ve dünya edebiyatında özel bir yeri var. Bu nedenle de mutlaka okunmalı. Hayatı, insan ilişkilerini, sevgiyi, mülk edinme ve birey olma gayretini, ırkçılığı sorgulayıp anlamlandırmanıza katkı sunacak bir baş yapıt.
Öncelikle hoş geldiniz. Uzun zaman oldu, yazacaklarınızı merakla takip ediyordum. Güzel bir kitabı anlatan güzel bir yazı okudum. Yıllar önce okumuştum Fareler ve İnsanlar' ı. Lenie' yi unutamadım ve onun cebinde taşıdığı minik fareciği. :)
YanıtlaSilTeşekkürler kitabı hatırlattığınız için..