"Riyanın altın çağını yaşadığı bu dünya artık bir çirkef çukurudur. Siz hâlâ bu dünyaya inanıyor musunuz? " Kitabı bitirdiğinizde, bu soruyu kendinize soracaksınız. Sırça köşklerimizde, öğretilmiş doğrularımızla yaşarken, başka insanları ne kadar kolay yargıladığımızı farkedip, cam bir fanus içindeki başka başka hayatların -ki belki kendi hayatlarımızın bile, ne kadar ikiyüzlü olduğunu anlayarak utanacaksınız.
Ayfer Tunç, Yeşil Peri Gecesinde, kaderin ya da tesadüflerin dibe doğru sürüklediği bir kadının derin intikamlarını anlatıyor. Kadının nasıl metalaştırıldığını, paranın insanı insanlıktan nasıl çıkarttığını, mevki makam uğruna yapılan riyakarlıkları okurken dünyadan iğreniyor, roman kahramanının gizli intikam planları ile bu çirkinliklere açtığı savaşı okurken ise yüzünüzdeki gülümsemeye engel olamıyorsunuz.
Aslında Ayfer Tunç'un hikayesi, tıpkı Oğuz Atay'da olduğu gibi bir tutunma mücadelesi ya da Aylak Adam'ın hayatın anlamsızlığında anlam arayışına girerken, arayışın odak noktasına sevgiyi koyması gibi, dayanaktan mahrum bir hayat girdabında, sevgiye tutunarak ayakta kalabilme gayreti.
Yazar, roman kahramanının kasvetli hayatını öylesine incelikli anlatmış ki, kitap okuyucuyu kederlendiriyor. Okumak, başka hayatları da anlamanın yegane yollarından biridir. Her insanın hikayesi ayrıdır. Sıra dışı, ancak çok bilindik bir kurgu karşımızdaki. Belki gazete ve televizyonlarda çok sık duyduğumuz ancak o hayatı yaşayan kişinin bakış açısı ile olayları asla anlamlandıramadığımız hikayeyi, Ayfer Tunç sayesinde başrol oyuncusunun ağzından dinliyoruz.
Hikaye oldukça sürükleyici, ancak bu kitapla eğlenmeyi beklemeyin. Bilakis çokça kederlenecek, yer yer öfkelenecek, kimi zaman da kendinizi hınzırca intikam gülümseyişleri içinde bulacaksınız. Kaderin ya da tesadüflerin talihsizliği neticesinde ailesinden özellikle de annesinden sevgi göremeden büyümüş bir kadının, yediği kazıklar karşısında hayata tekme atmasını, ama bu mücadele sırasında sevgiyi aramaktan da asla vazgeçmemesini okurken onunla birlikte siz de mücadele eder bulacaksınız kendinizi.
Bundan yıllar önce "Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek" kitabı ile tanışmıştım Ayfer Tunç ile. Ancak o zamanlar kitabı tek okuma nedenim 70'li yılları bir kez daha hatırlamaktı. Edebiyatımızdaki kadın yazarları keşfetmek, hangisini daha çok seveceğimi anlamak gayreti içerisinde değildim. Sonraları Elif Şafak, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Nazlı Eray gibi günümüz kadın yazarlarını da okumaya gayret ettim. Ancak nedense Ayfer Tunç hiç okumamıştım. Bu kitabını, anlatım uslubunu, kurgusunu sevdim. Yazarla yapılmış bir söyleşisini internet üzerinden dinledim. Ve kesinlikle yazarı yakından tanımam gerektiğine karar verdim. Tabiki bir yazar ancak metinleri ile tanınabilir. İlerleyen zamanlarda diğer kitaplarına da kütüphanem de ve tabiki blogumda yer açacağım. Bu nedenle sizlere, Ayfer Tunç'u tanımak için şu kitabını okumalısınız diye bir öneride bulunamam zira dediğim gibi ben de kendisini yeni tanımaya çalışıyorum. Muhtemelen aranızda çok bile geç kaldığımı düşünenler olacaktır. Ancak benim gibi yeni tanışmak isteyenler için, Yeşil Peri Gecesi'ni tavsiye edebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder