25 Haziran 2015 Perşembe

Yabancı - ALBERT CAMUS

"Anam ölmüş bugün. Belki de dün bilmiyorum. Huzur evinden bir telgraf aldım: "Anneniz vefat etti. Yarın kaldırılacak. Saygılar" Bundan birşey anlaşılmıyor. Belki de dündü." 

Roman, bu satırlarla başlıyor. Yazar; acıların en can alıcı olanını, anneyi yitirişi seçmiş. Bu büyük acı karşısında öylesine umarsız, dingin, tepkisiz bir roman kahramanı ile karşı karşıya kalıyorsunuz ki, önce afallıyor, sonra anlamaya çabalıyorsunuz. Satır aralarında roman kahramanımız Meursault "Bu benim suçum değil." diyor. Sanki ölüm karşısındaki kayıtsız duruşuna kızacağınızı hissetmiş gibi. Sonra O'nu anlamaya başlıyorsunuz. Ölüm varken yaşanılan olaylara anlam yüklemenin saçmalığını hissederek.

Komşusu köpeğini yitirince "üzülme, yenisini alırsın" diyor. İnsanoğlu her şeye alışıyor. Kayıplar geride bırakılıp, yola devam ediliyor. Siz de devam etmediniz mi, diye soruyor sanki kitap bizlere.  

Sık sık "ikisi de bir" diye söylenişini duyuyorsunuz, Meursault'un. Kız arkadaşının evlenme teklifine, evlensek de evlenmesek de ikisi de bir deyiveriyor. Ölüm son ise, ha bügün ha yıllar sonra ikiside bir gibi..

Hayat neyi getirirse kayıtsızca hoş geldin diyor. Değiştiremedikten sonra, tepki göstermenin ne anlamı var. Romanı okurken Meursault gibi düşünmeye, toplumun bizlerden beklediği tavırları göstermenin ya da alışılmış  tepkilerin anlamsızlığına şaşıyorsunuz. 

Bu kitap; hayatın getirdikleri, ölümün ağırlığı, yaşanılanları değiştirememe karşısındaki kabullenişi gözler önüne sererken; hayatın saçmalığı ve insan oğlunun acizliğine cam bir fanustan bakmak gibi.

Bir kere okumakla anlaşılabilecek kadar kolay değil, ilerleyen zamanlarda bir kez daha okunmalı.

2 yorum:

  1. Absürdizmi(saçma, uyumsuzluk felsefesi) ni, Düalizmi ve Sisifos Söylencesini sayesinde öğrendiğim yazar Camus. Günlük yaşamda "saçma", "absürt" kavramları sıkça kullanılır ama kullananların ne kadarı bu düşünce akımının gelişmesinde Camus' un payını bilir ki? Kitabı okurken, Meurseult' a çok kızmıştım, duyarsızlığından ötürü. Adeta duyguları alınmış gibiydi. Siz de güzel özetlemişsiniz kitabı. Altını çizdiğim şu satırları yazmadan edemeyeceğim. " Ölüm korkusunu aşmadıkça insan için özgürlük yoktur. Ama intiharla değil. Bu korkuyu aşmak için kendini bırakmamak gerekir. Hiç burukluk duymadan, korkmadan ölebilmeli."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sisifos Söylencesi'de alıp henüz okumadığım kitaplar arasında. Bakalım o kitap ben de nasıl bir etki bırakacak.

      Sil