
Kitapta; kimi zaman Rumlar, kimi zaman Türkler tarafından olayları bizzat yaşamış şehir sakinlerinin dilinden dinliyorsunuz, 6-7 Eylül'ü. O günü anlatanlar arasında Aydın Boysan da var. Aynı mahallede yaşayıp, birbirlerini komşu bilenlerin bir günde nasıl düşmana dönüştüğünü, ya da tam tersine, farklı milliyete sahip olsalar bile, insanların gerektiğinde nasıl da birbirlerine kenetlenebildiğini görüyorsunuz.
Canını, ailesini, malını kurtarmak için kendisini Türk gibi gösteren Rumları, komşusunun getirdiği Türk Bayrağını evine, iş yerine asarak, kalabalık güruhun saldırısından korunmayı başaran azınlıkları, o günün korku, heyecan ve öfkesi ile dinlemek, sizi hem hüzünlendiriyor, hem de utandırıyor.
İstanbul'un yakın tarihine meraklıysanız, İstanbul'daki Rum azınlıkların geçmişi ile ilgili izleri takip ediyorsanız ya da Rum azınlıkları üzerine araştırma yapmaktaysanız, mutlaka okumanız gereken bir kitap.
İstanbul'un çok renkli kültürel yapısı, yine sahiplerinin elleriyle tarumar edilmiştir ne yazık ki. O dönem yaşananlar pek çok Rum, Ermeni, Yahudi azınlığın İstanbul'u terk etmesine neden olmuş. Kalan son Rumlar ise 1964 yılında zorunlu göçe tabi tutularak, mallarına dahi el konulup sınır dışı edilmişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder